Kitabın Özgün Adı : We Begin At The End
Çeviren : Emre Ülgen Dal
Yayınevi : DOMİNGO
Sayfa Sayısı: 357
Arka Kapak Yazısı :
Kaliforniya’da okyanus manzarasına bakan yamaçlarda, sakin bir kasaba. Duchess Day Radley, tutunamamış yetişkinler dünyasına doğmuş, on üç yaşında bir kız, kendi deyişiyle bir “kanun kaçağı”. Beş yaşındaki kardeşi Robin’i büyütmek ve otuz yıl önceki bir cinayetle enkaza dönüşmüş annesi Star’ı kollamaktan başka gayesi yok.
Walk, büyüdüğü kasabadan hiç çıkmamış bir polis şefi. En yakın dostu Vincent’ı hapse yollayan ifadeyi vermenin acısı ve yitirilen güzel bir yaşam umudunun yaraları asla iyileşmemiş.
Duchess, hikâyesiyle okuru yakasından kavrayıp hiç bırakmıyor, son sayfaya kadar taşıdıktan sonra da etkilemeye devam ediyor. Whitaker sorunlu hayatları, yanlış kararları ve pişmanlığı işlese de Duchess'ın gücü ve varoluşu, umuda bir güzelleme.
_____***_____***_____***_____
Yorumum:
Arka kapağında yazdığı kadar büyük ve iddialı cümleler söyleyemeceğim. Hoş zaten bu kadar abartılı cümlelere mana veremiyorum. "Yılın en iyi cinayet romanı" "Dünyayı fethedecek kitap" bunlar ne büyük laflar böyle :=)
Ama şunu gönül rahatlığı ile söyleyebilirim kitabı beğendim. Daha ilk sayfasından itibaren sanki Netflix'de bir polisiye gerilim filmi izliyormuşum gibi beni içine çekti. Aynı zamanda büyük bir dram üzerine kurulmuş olması kitabın akıcılığını destekler nitelikle. Kitabın sonuna kadar Vincent ile ilgili gerçeği merak edip son 10 sayfada öğreniyor olmak da yazarın ustalığı. Bence bu tür kitapları okumaktan keyif alanlar için ideal bir roman.
Romandaki her bir karakter ne tümden kötü ne tümden iyi. Tam diyoruz ki "ama bu adam da hak etti başına gelenleri" hemen birkaç sayfa sonra öyle bir şey öğreniyoruz ki hakkında, üzülüyoruz hüzünleniyoruz.
Bir insan en çok neyi feda edebilir?
Bir hatanın bedeli en ağır ne olabilir?
Ailelerimizin kaderi bizlerin de kaderini etkiler mi?
Yıllar geçince bazı yaralar kabuk bağlayabilir mi yoksa ufacık bir çiziğe mi bakar tekrar oluk oluk kanaması?
Bu ve benzeri soruların cevaplarını merak edenlere kitabı okumalarını öneriyorum.
Keyifle, sıkılmadan, soluksuz okuyacağınız bir roman bence.
Ama şunu gönül rahatlığı ile söyleyebilirim kitabı beğendim. Daha ilk sayfasından itibaren sanki Netflix'de bir polisiye gerilim filmi izliyormuşum gibi beni içine çekti. Aynı zamanda büyük bir dram üzerine kurulmuş olması kitabın akıcılığını destekler nitelikle. Kitabın sonuna kadar Vincent ile ilgili gerçeği merak edip son 10 sayfada öğreniyor olmak da yazarın ustalığı. Bence bu tür kitapları okumaktan keyif alanlar için ideal bir roman.
Romandaki her bir karakter ne tümden kötü ne tümden iyi. Tam diyoruz ki "ama bu adam da hak etti başına gelenleri" hemen birkaç sayfa sonra öyle bir şey öğreniyoruz ki hakkında, üzülüyoruz hüzünleniyoruz.
Bir insan en çok neyi feda edebilir?
Bir hatanın bedeli en ağır ne olabilir?
Ailelerimizin kaderi bizlerin de kaderini etkiler mi?
Yıllar geçince bazı yaralar kabuk bağlayabilir mi yoksa ufacık bir çiziğe mi bakar tekrar oluk oluk kanaması?
Bu ve benzeri soruların cevaplarını merak edenlere kitabı okumalarını öneriyorum.
Keyifle, sıkılmadan, soluksuz okuyacağınız bir roman bence.
* Trajedi insanın düşüncelerini netleştirebilir (sy:137)
Yorumlar
Yorum Gönder