GERİ VERİLEN KIZ - DONATELLA DI PIETRANTONIO

 


            


     

Yayınevi: DOMİNGO YAYINLARI

Sayfa Sayısı: 184

Arka Kapak Yazısı:

Ben Arminuta'ydım, yani geri verilen. Konuştuğum dil başka bir dildi ve kime ait olduğumu bilmiyordum... On üç yaşındaki bir kız, sevgi dolu, kitaplarla çevrili güvenli dünyasından koparılır ve hiç tanımadığı bir gerçekliğe, beş çocuklu öz ailesinin yanına bırakılır. Bu geri verilişin nedenleri ondan sır gibi saklanır. Yoksulluğun ve sertliğin hüküm sürdüğü kırsal bir hayatın parçasıdır artık. İki anne, iki farklı hayat ve iki kimlik arasında savrulurken, tüm bu zorlukların içinde, bir ışık parıldar: Küçük kız kardeşi Adriana'nın saf, sarsılmaz sevgisi. Adriana, bu sert dünyada ablası için hem bir sığınak hem de direnişin simgesi olacaktır. Di Pietrantonio'nun ödüllü kitabı Geri Verilen Kız, terk edilişin acısını, aidiyet arayışını ve ayakta kalmanın kırılgan dengesini anlatan derin ve sarsıcı bir roman. "Donatella Di Pietrantonio, hassas ve güçlü anlatımıyla anneler ile kızlarının, kız kardeşliğin ve kendini keşfetmenin gelgitli hikayesini anlatıyor." –World Literature Today "Di Pietrantonio'nun anlattıkları dokunabileceğiniz kadar gerçekçi [ve] incelikli örülmüş." – Washington Post


_____***_____***_____***______

Yorumum:

Domingo yayın evine olan bağlılığımı artık cümle alem biliyor. Bu kitabı da arka kapak yazısını bile okumadan aldım. Yine çok beğendim, Domingo yine şaşırtmadı 😍

Bu kitabın duygusal yoğunluğu biraz fazla. Zaten adından da anlamak mümkün. 13 yaşında bir kız çocuğu, kendisini büyüten ve çok sevdiği annesinin gerçek annesi olmadığını, gerçek annesine sebepsiz (?) yere geri gönderildiğinde öğreniyor. 
O güne kadar hayatı  mükemmel denecek kadar güzel ve sorunsuz giden bu kız gerçek biyolojik ailesinin yanına gönderildiğinde sudan çıkmış balığa dönüyor. Ne kardeşleri ile ne de anne ve babası ile bir bağ kurabiliyor. Bir tek küçük kız kardeşi Adriana ona saf bir sevgi ile kucak açıyor. Bir yandan şehir hayatını bırakıp kasaba hayatına alışmaya çalışırken bir yandan bolluk bereket içinde geçen günlerini bırakıp sefalete göğüs germeye çalışıyor. 
Ama aklında hep aynı sorular var: “annem beni neden geri gönderdi? Üstelik hiçbir açıklama yapmadan sebep göstermeden. Sanki kendisi de yer yarıldı içine girdi ona neden asla ulaşamıyorum, neden iletişim taleplerimi geri çeviriyor”

Romanın büyük çoğunluğunda Arminuta’nın yeni hayatının  zorlukları ile mücadelesini okuyoruz. Kitabın son 50 sayfasında da sebebi öğreniyoruz. Tahmin ettiğim hiçbir şey değildi bunu söylemek isterim. Hatta hayal kırıklığı yaşadım. Hala da kitabı bitirdikten sonra başka çözümler olabilirdi, neden bu kızı bu kadar zor bir duruma soktu ki diye düşündüm. Belki bir de annenin gözünden bir roman yazması lazım yazarın. Onun iç dünyasını bize bu romanda çok fazla aktaramamış bence, ya da tercih etmemiş de olabilir bilemiyorum sonuç olarak bu romanın ana karakteri Arminuta. Ama hal böyle olunca romanın sonu sanki biraz havada kalmış gibi hissettim ben.

Ama bence bu romanın ana fikri kişi hayatında asla tahmin edemeyeceği ve değiştirmesi mümkün olmayan zor durumlar içinde bulabilir kendini. Mühim olan tüm bu zor şartlar içinde bile ayakta kalabilmeyi başarmaktır. Arminuta da tam olarak böyle yapıyor dahası küçük kız kardeşi Adriana’yı da artık kanatlarının altına alarak…


Keyifli okumalar…


Yorumlar