KAFES-JOSH MALERMAN

Kitabın Özgün Adı: Bird Box
Çeviren: Aslı DAĞLI
Yayınevi: İTHAKİ
Sayfa Sayısı: 330
Arka Kapak Yazısı: Dışarıda bir şey var...
Görülmemesi gereken korkunç bir şey... Ona atılan bir bakış kişiyi ölümcül bir deliliğe sürüklüyor. Ne olduğunu ve nereden geldiğini ise kimse bilmiyor... 
Malorie ve iki çocuğu, olayların başlangıcından beş yıl sonra hayatta kalmayı beceren bir avuç insan arasındaydı. Nehrin kenarındaki terk edilmiş bir evde çocuklarıyla yaşayan Malorie, ailesinin güvende olabileceği bir yere gitmenin hayalini kuruyordu. Tek bir yanlış hamle ölümlerine yol açabilirdi. Ve onları takip eden bir şey vardı.
Bu bilinmeyene doğru göz bağının karanlığında yaptığı yolculukta Malorie sık sık geçmişini hatırlıyordu. Bilinmez tehlikenin karşısında bir araya gelerek hayatta kalmaya çalışan, kendisini de aralarına kabul ederek onu da kurtaran ev arkadaşları teker teker aklına geliyordu: Bir zamanlar yabancı olan bir grup insanın birer birer kapısını çaldığı evde kurdukları ortak hayat... Ancak sağ kalan ve kapılarını çalan insanlar arttıkça ortaya yüzleşmeleri gereken bir soru çıkmıştı: Herkesin aniden delirdiği bir dünyada kime güvenilebilirdi?


_____***_____***_____***_____

Yorumum: 

SAKIN GÖZLERİNİ AÇMA!!!

Bu kitap hakkında söyleyebileceğim ilk şey: Son zamanlarda okuduğum en rahatsız edici roman olduğudur!!.. Gerilim dozu bu kadar yüksek olan bir kitap uzun süredir okumuyordum. Yazarın ilk romanıymış. Oldukça iddialı bir giriş yapmış piyasaya. Bana öyle geldi ki, yazar, kendi okuma zevkinden yazarken epey etkilenmiş. Alfred Hitchcock ve Stephen King okuyormuş gibi hissettim bazen. Yazarın anlatımı mükemmel. Öyle irite oluyorsunuz ki kitabı okurken, bulunduğunuz odada başucunuzdaki ışığı biraz daha karartmak isteyebiliyorsunuz:)

Roman iki farklı zamanın anlatımı şeklinde ilerliyor. İkisinde de kahramanımız Malorie ağzından okuyoruz yaşananları. Günümüzden beş yıl kadar önce her şey gayet normal giderken "Rusya Raporu" adı verilen bir takım haberlerle tüm ülke çalkalanmaya başlıyor. İlk önceleri pek fazla dikkat çekmeyen olaylar, hızla artan ölüm vakalarıyla herkesin dikkatini çekiyor. İnsanlar korku içinde yaşamaya böylece sürükleniyorlar. Kız kardeşiyle aynı evde yaşayan Malorie de kız kardeşinin ani ölümüyle hem hayatta tek başına kalıyor hem de bir gecelik ilişkisinden hamile kaldığını öğrendiğinde diğer tüm insanlar gibi karanlığın ortasında sağ kalmaya çalışıyor.
Bir şekilde kardeşiyle yaşadığı evden çıkıp güvenli bir sığınma evine katılıyor. Orada diğer birkaç kişiyle ortak bir yaşam kurmaya hayatta kalmaya çalışıyorlar. 

Fakat o evde de bir tek Malorie ve iki çocuğu hayatta kalıyor. Malorie -4 yaşında- iki küçük çocukla o evden de çıkmak ve daha güvenli bir yere gitmek zorunda olduğunu biliyor. Bunu gözleri bağlı bir şekilde 90 km lik sandal yolculuğu ile yapabilecek midir?

İNSANOĞLU ASLINDA KORKTUĞU YARATIĞIN TA KENDİSİDİR. (sy:238)

"İnsanın hayal gücünde kurduğu şeylerden daha korkunç hiçbir şey yoktur" miti üzerine kurulmuş bu roman oldukça başarılı. Kendisi müzisyen olan yazarın kitabın odak noktasını işitsel öğeler üzerine kurması anlatımını güçlendirmesi açısından epey isabetli olmuş. Gerim gerim gerilmek isteyenler için ideal bir kitap. Ben açıkçası yüzleşmek isterdim siyah bağın önündekilerle ama hayal gücümde ne yarattıysam öyle kalmasını istemiş Josh Malerman. İyi de yapmış...

Son olarak yayınevine de değinmek isterim. İthaki zaten sevdiğim bir yayıneviydi ama üst üste okuduğum iki gerilim kitabıyla da kalbimi ayrıca fethetti. Trendeki Kız'ı okumayanlar için onu da şiddetle öneriyorum. buradan Trendeki Kız ile ilgili görüşlerime ulaşabilirsiniz.

Keyifli okumalar...



Yorumlar

  1. Çok başarılı bir ilk roman. Josh Malerman tüm hikayeyi gözleri çoğu zaman kapalı (ki bu hayatta kalmak için bir zorunluluk) Malorie'nin ağzından yansıtıyor bizlere. Tamamen duyulara hitap eden, hatta fps türündeki bir korku gerilim oyunu oynuyormuş gibi hissettiren bir kitap. İlk sayfasından son sayfasına kadar oldukça akıcı, hatta neredeyse bir günde bitirebileceğiniz bir roman olmuş. İyi ki göz bağının dışarısında kalanları bizim hayal gücümüze bırakmış yazar çünkü çok daha etkili bir hikaye olmuş ayrıca ben de Stephen King romanı okur gibi hissettim kendimi.

    Ceyda Hanım bu arada Simon Beckett'e ait 2 kitabınızı zebramo üzerinden satın almak istiyorum. Yardımcı olur musuuz?

    YanıtlaSil

Yorum Gönder