BÖĞÜRTLEN KIŞI-SARAH JIO


Özgün Adı:
Blackberry Winter
Çeviren: Duygu Parsadan
Yayınevi: Arkadya
Sayfa Sayısı: 353
Arka Kapak Yazısı:

Kalbinizin derinliklerine işlenen acıyı, tek kelime ile nasıl dile getirirsiniz?

"Canım Daniel'ım,
Kaybolduğun gün dünyam sona erdi, canım oğlum.  Seni her kim alıp götürdüyse, seninle birlikte kalbimi, hayatımı da çaldı. Ben senin gülümsediğini görmek, kahkahalarını duymak, mutluluğunu paylaşmak için yaşıyordum..."
Vera Ray 1933 yılının o karlı mayıs akşamında üç yaşındaki oğlu Daniel'ı son kez öptüğünü bilmiyordur. Her ne kadar oğlunu yalnız bırakma düşüncesinden nefret etse de hayatlarını devam ettirmek için çalışmak zorundadır. Tek avuntusu, gün ağardığında küçücük oğluna sarılacak olmasıdır.  Ancak Vera geri döndüğünde karşılaştığı manzara, Daniel'ın boş yatağıdır. Bir de karlar içinde gömülmüş olan oyuncak ayısı...
Seksen sene sonra Seattle yine mayıs ayında karlar altındadır.  Köklü bir gazetede muhabir olan Claire Aldridge, bu doğaüstü olayı haber yapacaktır. Araştırmalarına devam eden Claire, küçük çocuğun bu zamana kadar sonuçlanmamış kaçırılma davasıyla karşılaşır. Evlat kaybetmenin ne demek olduğunu çok iyi bilen Claire, bu olayı çözmeye karar verir. Ancak çözdüğü her düğümün, onu Vera'yla olan bağlantısına yaklaştırdığından habersizdir...
Böğürtlen Kışı aşkı, umudu ve umutsuzluğu derinden anlatan muhteşem bir kitap. Bu öyküyü yüreklerinizden kolay kolay silip atamayacaksınız.

____***____***_____***_____
Yorumum: 

Çok çok beğendiğim bir kitabı daha buraya eklemekten büyük keyif duyuyorum. Laf aramızda güzel kitapları bulmakta günden güne ustalaşıyorum galiba :)
Okuduğum ikinci Sarah Jio kitabı ve üçüncüsü de sırada bu akşam başlamamı bekliyor. Harika bir anlatım tarzı olan muhteşem bir yazar bence kendisi. İlk kitabını da çok beğenmiş ve buraya yazmıştım. Böğürtlen Kışı da en az Mart Menekşeleri kadar güzel ve etkileyici.

Böğürtlen bana çocukluğumu hatırlatan bir meyve. Anneden gizli arkadaşıyla böğürtlen toplamaya gideniniz vardır herhalde benim gibi... Eve üstüm başım mor renge bürünmüş bir şekilde ve kollarda diken çizikleriyle dönünce yapılan kaçamağın özrünü dilemek çok kolay olmasa da çok keyif alırdım ben bu kaçamaklardan. Bu yaşıma geldim (tabi ki söylemeyeceğim) hala daha bir böğürtlen çalılığı gördüm mü dayanamam :)
Böğürtlen bildiğiniz -ya da bilmediğiniz- üzere Mayıs-Ağustos ayları arasında kendini gösteren bir meyvedir. Bu nedenle kitabın ismi epey şaşırtıcı... Kitabın içinde bu ismin nereden geldiğini açıklıyor elbette yazarımız, o nedenle ben şimdi yazmayayım.
Arka kapak yazısı yeterince bilgi veriyor aslında; küçük bir çocuğun bir gecede aniden ortadan kaybolmasının odak noktası olduğu bir roman bu. Olay günümüzden seksen sene evvel yaşanmış. Yıllar sonra, kendisi de evladı konusunda yaralı, başarılı bir muhabir olan Claire, olayı araştırırken buluyor kendini.  Vera ve onun hüzünlü, zorluklarla dolu yaşamı kendi hayatına bir ayna tutmasına sebep oluyor. Zaman içerisinde öğrendikleri onu şaşırtıcı bir noktaya getiriyor. Yıllar sonra bu sır gibi saklanan olayın gizemini çözen Claire, bunun huzuru ile yaşamına artık daha rahat devam edebileceğinin farkına varıyor.
Kitabın 100 küsürüncü sayfalarında Mart Menekşeleri' ni okuyanlara bir sürpriz yapmış Sarah Jio ve bence çok hoş olmuş.
Bir öz eleştiri yapmak istiyorum kendime. Zaman zaman Yeşilçam filmlerindeki Hülya Koçyiğit'in fedakarlıkları bana çok masalsı ve gerçeküstü gelmiştir. Bu romanda tam da bu tarz bir fedakarlık sonucu yaşananlardan bahsediliyor. Demek ki bu tip duygular ve davranışların evrensel bir yanı varmış; ben sadece bizim kültürümüze has olduklarını düşünürdüm...

Kitabın kapağında Sarah Jio'nun Türk okurlara yazdığı teşekkür yazısı bence çok ince bir davranış. Azımsanmayacak ölçüde hayran kitlesinin oluşmaya başladığına eminim ve bu onlara yapılmış güzel bir jest olmuş.


Yazarın romanları için seçtiği konular çok gerçek; bence en büyük yeteneklerinden biri de bu. Hayatın içinde yaşadığımız, çevremizde gördüğümüz, olayları, dramları, aşkları, mutluluk ve üzüntüleri çok akıcı ve samimi bir dil ile anlatıyor oluşu kendisinin önemli kadın romancıların içerisinde adınını geçme sebebidir bana göre. Bir kitabevine gittiğinizde tereddüt etmeden alabileceğiniz özel bir yazar Sarah Jio...

Vakit kaybetmeden bu kitabı okuyun derim. Okurken yüreğiniz elbette biraz burkulacak ama bu da kitabın başarısının somut bir kanıtı... Keyifli okumalar...

Yorumlar

  1. Benim de severek okuduğum bir kitap oldu bu kitap. Yazarın tüm kitapları güzel Son Kamelya yeni çıktı o da çok güzel okumadıysan öneririm. Sevgiler :)

    YanıtlaSil
  2. Şu an "Son Kamelya"yı okuyorum :)
    Okumadığım bir "Yağmur Sonrası" kaldı
    Gerçekten bütün kitapları çok güzel...
    Türk hayranları da git gide artmakta sanıyorum. ..

    YanıtlaSil

Yorum Gönder