BİR ALEX DEĞİLİM-İSTİKLAL AKARSU



Yayınevi: Okyanus
Sayfa Sayısı: 189
Arka Kapak Yazısı:

Bu kitabın kahramanı, "kolay kolay dünyaya gelmez" dediklerimizden. Deli deli güldürenlerden, yerli yersiz ağlatanlardan. Bu kitabın sayfaları boyunca hayranı olacağınız İstiklal Akarsu, Facebook'ta 3 sene boyunca yalnızca akrabalarına ve ilkokul arkadaşlarına şakalar yazdıktan sonra bir arkadaşının "oğlum Twitter'a gelsene ne işin var Facebook'ta, buraı tam sana göre!" demesiyle 2009'da Twitter'a üye oldu. Burada yazdıklarıyla kısa zamanda 60000'e yakın insana ulaşma şansını yakaladı. akabinde bir de blog'um olsun dedi, açtığı blog'da 140 karakter sınırlaması olmaksızın yazdı da yazdı, okundu da okundu. Şimdi "Bir Alex Değilim" ile karşımızda.


_____***_____***_____***_____

Yorumum: 

Kalabalık ortamlarda ve toplu taşıma araçlarında okunmasını şiddetle tavsiye etmiyorum!!!

Kütüphanede sessiz sedasız duran bu kitabin içinde meğer nasıl bir şenlik varmış da haberim yokmuş. Geçen yıl (2013) yaz tatilindeyken eşimin aldığı bu kitaba aradan bir sene geçtikten sonra, "şöyle bir göz gezdireyim bakim neymiş" diyerek başladım. Kolpa bir kitap, tamamen zaman kaybı olduğunu neden düşündüğümü bilemiyorum... ( çıkarılacak ders: önyargılarınızdan kurtulun) haksızlık etmişim resmen :)
Birtakım sosyal mecralarda kitap ve yazarı ile ilgili çirkin, kafa karıştırıcı ve ağır eleştiriler yapılmış olsa da; bunun yanı sıra bu kitabı beğenenleri boş insan, kitaptan anlamayan, basit bir espri anlayışı olan vs gibi etiketleseler de ben beğendim hem de oldukça çok beğendim. Bence arada bu tarz kitaplara ihtiyacımız var. Bu tarz derken, samimi güldürüden bahsediyorum. Edebi yönü kuvvetli demiyor zaten kimse kitap için; zira yazarın da boyle bir iddiası olduğunu düşünmüyorum. Çok samimi stand up tadında bir kitap. Bir çırpıda okunan 28 adet anıdan oluşuyor. Oldukça eğlenceli.  Ben çok güldüm. Hatta gerçekten çok güldüm ve bu sebepten ötürü sanırım rezil oldum. Otobüste okumamak lazımmış onu anladım. Kafamı kitaba gömdüm devekuşu misali, ama kendime engel olamıyorum, okudukça kıkırdıyorum haliyle insanlar bana bakıyor deli diye düşünmüşlerdir kesin. Çok fenaydı çok...

28 anektodun hepsini beğendim ama şöyle baştan sona tekrar düşündüğümde benim de ilk üçüm var tabi... En çok apartman yöneticisi Sedat Bey'e kahkaha attım. Ve aslında merak da etmiyor değilim şu an Sedat bey ne yapıyor diye :) İkinci olarak, büyük-daha doğrusu uzun- umutlarla Hollanda'ya giden İstiklal'in haline epey güldüm. Üçüncü sırada da "300 mahalleli" var. Kartal-Kadıköy minibüslerinin bundan daha iyi tasviri nasıl olur bilemiyorum. Ben de oldukça sık kullanan birisi olarak anlattıklarına yüzde yüz katılıyorum; ağlanacak halimize gülüyorum...

Valla kim ne derse desin ellerine sağlık İstiklal Akarsu'nun. Diğer kitaplarını da okuyacağım. Umarım onlar bu ilk kitabın gölgesinde kalmamış ve herbiri bir öncekini aşmıştır. 


Arada kafa yormayan, keyifli, eğlenceli bir kitap okumak isterseniz tavsiye edebileceğim bir kitaptır; ilgilenenlere duyurulur...



Yorumlar

  1. Ne kadar güzel, bu ara böyle kitaplar okumak geliyor içimden. Sağol tanıtım için, sevgiler :)

    YanıtlaSil
  2. Ne mutlu bana vesile olduysam. Keyifli okumalar dilerim... Sevgiler

    YanıtlaSil

Yorum Gönder