HUYSUZ KİTAPÇI FİKRY'NİN İNANILMAZ HİKAYESİ-GABRIELLE ZEVIN


Kitabın Özgün Adı: The Storied Life Of A.J.Fikry
Çeviren: Dila BALCI-Cemal BALCI
Yayınevi:TİMAŞ
Sayfa Sayısı:284
Arka Kapak Yazısı:

Karısı Nic'i trafik kazasında kaybetmiş, küçücük bir adada sakin bir kitabevi işleten, tekdüze bir hayata sıkışmış bir adamdı A.J.Fikry. Hayatına anlam katan tek şey kitaplarıydı. Ta ki bir gün, sahip olduğu kitabevine küçük bir kız çocuğu bırakılana kadar...

Maya, gözlerinden zeka fışkıran sevimli bir kız çocuğu. A.J'nin hayatına girdiği günden itibaren onu neredeyse bambaşka bir adama dönüştüren bir sihirbaz. A.J., Maya ile birlikte yeniden sevmeye başlıyor; sevilmeyi, gülmeyi, bir başkası için üzülmeyi, ilişkiler için çaba sarf etmeyi öğreniyor.


_____***_____***_____***_____

Yorumum: 

" No man is an island; every book is a world"

Kitabevinde dolaşırken tesadüfen denk geldiğim bu kitap beklentilerimi boşa çıkarmamasının yanı sıra yazarına hayranlık duyduğum bir kitap oldu. Öncelikle kitabın yazarı ile ilgili birkaç dipnot söylemek isterim; ki bu bilgiler kitabın ön sözünde zaten mevcut. Gabrielle Zevin 1977 doğumlu çok genç bir yazar. Üstelik yazdıklarıyla dikkat çekmeye henüz 14 yaşındayken başlamış. Guns 'n' Roses konseri ile ilgili yazdığı öfkeli bir mektup herkesin dikkatini çekmiş ve mektubu gönderdiği gazete, kendisine müzik eleştirileri yazabileceği bir köşe vermiş. Harward Üniversitesi mezunu bu genç bayan sadece roman değil filmleştirilmiş senaryolara da imza atmış. Birazdan bahsedeceğim kitabı ise kendisinin 8.romanıymış. 2014 Nisanında Amerika ile eş zamanlı olarak 18 ülkeye kitabın telif hakları verilmiş ve bizde de ilk baskısı böylelikle yapılmış.

Şimdi de biraz kitabın ardından bende kalanları aktarayım

Kitabın arka kapağında da belirtildiği üzere bu kitap, hayata küsmüş bir adamın yeniden doğuşunun, hayattan zevk almaya tekrar başlamasının, ona bunu bahşedenlerin hikayesi. A.J.Fikry'nin kitaba adını veren huysuzluğu karısını kaybettiği gün başlıyor. Müthiş bir aşkla birbirlerine bağlı olan bu çifti bir trafik kazası ayırınca A.J kendini uzunca bir müddet toparlayamıyor. Karısı Nic ile birlikte sessiz sakin bir adada açtıkları kitabevini (adadaki tek kitabevini) işletmeyi, karısının anısını yaşatmak için sürdürüyor. Ancak sadece kendine has beğenileri olan bay Fikry'nin bu kitabevini işletmesi çok da kolay olacakmış gibi görünmüyor. Çeşitli yayıncılarla yaptığı satış toplantılarında yayıncıların akıllarında kalan tek şey bu adadaki tek kitabevinin sahibi oldukça aksi bir adamdır ve ona alelade kitaplar satamazsınız. Bestsellerlardan asla hoşlanmaz, kıyamet sonrasını konu edinen kurmacalardan, büyülü gerçeklikten,çocuk kitaplarından özellikle de yetim öksüzlü olanlardan, otobiyografiler, televizyon yıldızlarının yazdığı kitaplar, spor adamlarının anıları, genç kız edebiyatı, seri kitaplar, türleri birbirine karıştıran dedektif romanları, edebi kurgular,vampirler,şiir kitapları... bunların hiç birinden hoşlanmaz. A.J Fikry'nin hoşlandığı kitaplar öykü seçkileridir.

A.J'in günleri bu şekilde akmaya devam ederken bir gün kitabevinin kapısına 25 aylık bir kız bebek bırakılır. Maya'nın annesi, bebeğiyle birlikte bıraktığı kağıda kızına artık bakacak gücünün kalmadığını, kızını çok sevdiğini ancak çaresiz olduğunu ve onun kitaplarla dolu bir yerde büyümesini istediğini yazmıştır. Maya'nın hayatına girmesiyle birlikte A.J'in hayatı iyi yönde değişmeye başlamıştır. 
Üzerine almaktan çekindiği büyük sorumluluk onu tekrar hayata bağlamıştır.Yeniden aşık olmuş evlenmiş ve Maya'yı mutlu bir aile ortamında büyütmeye başlamıştır.. Bu arada ilerleyen sayfalar içerisinde Maya'ya ait sır ve A.J'in çalınan kitabı ile ilgili de ilginç gelişmelere tanık olacağız..

Kitabın sonuna ait pek bir şey yazmak istemiyorum; okumak isteyenleri etki altında bırakmamak adına. Ancak son olarak şunu söylemeliyim bir solukta okuduğum, çok naif ve samimi bir kitaptı bana göre.. Bestseller olur mu bilmiyorum belki olmasa daha iyi.. Kitabın sonunda yer alan "Kitapta bahsi geçen kitaplar, yazarlar ve kahramanlardan bazıları hakkında" bölümü hem çok hoş hem de ışık tutucu olmuş. İçlerinde okuduğum yazar ve kitapların bazılarını görmek garip bir mutluluk hissettirdi bana, sanki kendimi bay Fikry'ye yaraşır bir okur gibi gördüm sanırım :) Diğerlerinden de okuma listeme eklediklerim oldu. 
Bence kesinlikle okumalısınız bu sıcacık hikayeyi derim...

Altını Çizdiklerim :

* Kimse amaçsız seyahat etmez. Kaybolanlar kaybolmayı dileyenlerdir. (sy:163)

* İyi bir evlilik, hiç değilse, tek taraflı bir komplodur. (sy:167)

* Günün birinde evlenmeyi düşünebilirsin. Odada bir tek senin olduğunu düşünen birini seç. (sy:171)

* Herşeyin yep yeni oluşu, herşeyin eski oluşundan daha kötü değildir. (sy:225)

* Yalnız olmadığımızı bilmek için okuruz. Okuruz çünkü yalnızız. Okuruz ve yalnız değiliz. Yalnız değiliz. (sy:260)

Yorumlar

  1. Ne güzel bir blog. Bu kitabı yeni okudum, çok beğendim blog sayfamfa paylaşırken biraz da araştırma yapayım dedim bloguna rastladım. Artık takipteyim. Sevgiler :)

    YanıtlaSil
  2. Teşekkür ederim:) İlerleyen zamanlarda yine paylaşımlarda bulunmak dileğiyle... Sevgiler :)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder